Rektum Kanseri

Rektum Kanseri Nedir?
Rektum kanseri, kalın bağırsağı anüse bağlayan son 12-15 santimetrelik barsak bölümünün çoğunlukla iç yüzeyindeki polipler zemininde gelişen kanseridir. Kolorektal kanserlerin yaklaşık %20’si rektum bölgesinde gelişir. Rektum kanseri ve kolon kanserlerinin ayrı incelenmesinin temel nedeni anatomik yerleşimlerinin farklılığı nedeniyle tedavi yaklaşımlarının ve yöntemlerinin de farklılıklar göstermesidir.
Rektum Kanseri Nedenleri Nelerdir?
Rektum kanseri gelişiminin kesin nedeni bilinmemekle birlikte ileri yaş (50 yaş üzeri), yakın akrabalarda kolon ya da rektum kanseri varlığı, bazı ailevi polipozis sendromları, iltihabi bağırsak hastalığı öyküsü (ülseratif kolit gibi), bağırsaklarda polip varlığı, diğer organlarda kanser varlığı ve alt karın bölgesine radyoterapi uygulanmış olması tanımlamış risk faktörleri arasında yer alır.
Rektum Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Belirtiler genellikle rektum kanserinin erken döneminde hafif veya belirsizdir. Ancak, hastalık ilerledikçe dışkılama alışkanlıklarında değişiklik (kabızlık-ishal), makattan kanama veya kanlı dışkılama, dışkıda şekil değişikliği, alt karın bölgesinde ağrı veya kramplar, menapoz sonrası kadınlarda ve erkeklerde açıklanamayan kansızlık ve kilo kaybı gibi yakınmalar görülebilir.
Rektum Kanseri Önlenebilir mi?
Kolorektal kanserlerin önlenmesinde sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek son derece önemlidir. Yüksek lifli (sebze ve meyvelerden zengin beslenmek) ve düşük yağlı bir diyet uygulamak, düzenli egzersiz yapmak, sigara ve aşırı alkolden uzak durmanın yanında düzenli tarama testleri yaptırmak da önemlidir.
Erken tanı için tarama testlerine Amerika Birleşik Devletleri’nde 45 yaş sonrasında başlanması önerilmektedir. Aile bireylerinde kolon (bağırsak) ya da rektum kanseri öyküsü olanlarda ya da diğer risk faktörleri varlığında daha erken yaşlarda da başlanabilir.
Tarama yöntemleri temel olarak fizik muayene, dışkı incelemesi ile barsak ve rektumun görüntülenmesi aşamalarını kapsar.
- Fizik muayenede genel sistem muayenesi ve rektumun parmak ile muayenesini kapsar.
- Dışkıda gizli kan aranması genellikle henüz yakınmaya sebep olmayan, kanserli doku ya da büyük poliplerin neden olduğu kanamaları saptamak için kullanılır. Bunun yanında henüz standart tarama programına girmemiş olan fekal DNA incelemesinde dışkıya dökülen kanserli veya büyük poliplerden dökülen hücrelerin genetik materyallerinde (DNA) kansere ait değişiklikler ve dönüşümler de araştırılabilmektedir.
- Sigmoidoskopi işleminde uç kısmında ışık ve kamera bulunan cihaz yardımıyla kalın bağırsağın alt kesimlerinin (rektum ve sigmoid kolon) iç çeperi incelenmektedir. Her yıl yapılan dışkıda gizli kan incelemesi ile birlikte 5 yılda bir yapılması önerilir. Bu test sırasında polip ya da farklı bir lezyon saptanması durumunda tüm kalın barsak incelenmelidir. Kolonoskopi ise öncesinde uygun barsak temizliği yapılarak tüm kalın barsak iç çeperinin incelendiği, hafif sakinleştirici ilaç verilerek yapılan ve gerektiğinde doku örneği alınabilen (biyopsi) bir işlemdir. Normal riskli bireylerde 45 yaşından sonra 10 yılda bir yapılması önerilir. Kolorektal kanser taramasında kullanılan altın standart yöntemdir
- BT Kolonoskopi işlemi ise ağızdan ilaçlı sıvı alımını takiben, ilaç kalın bağırsağa ulaştığında makattan hava verilerek bilgisayarlı tomografi ile görüntüleme esasına dayanır. Öncesinde barsak temizliği gerektirir. Polip saptanmazsa 5 yılda bir yapılması önerilirken polip saptanması durumunda ileri tetkik olarak kolonoskopi yapılmalıdır.
Rektum Kanseri Tanı ve Tedavisi Nasıl Yapılır?
Rektum kanseri tanısı detaylı bir öykü alımı ve genel muayene, rektal tuşe (rektumun parmakla muayenesi), rektum ve bağırsağın iç çeperinin ucunda ışık ve kamera olan kolonoskopi cihazı ile görüntülenmesi; polip ve ya kanserli doku şüphesi varlığında bu yapıların yine endoskopik olarak çıkarılmasının (biyopsi alımı) ardından mikroskop altında incelenmesi temellerine dayanmaktadır.
Tanı konulduktan sonra hastalığın klinik evrelemesi yapılması gerekir. Bu evrelemede göğüs ve karın tomografisinin yanı sıra, Magnetik resonans görütüleme (MR) ve / veya endorektal ultrasonografi gibi ileri görüntüleme yöntemlerinin kullanımı gereklidir. Klinik evreleme sonuçlarına göre hastalara Lokal eksizyon/ endoskopik veya endolüminal cerrahi ile organ koruyucu cerrahi, direkt cerrahi tedavi veya ameliyat öncesinde kemoterapi/ radyoterapiyi içeren neoadjuvant tedavi uygulanabilir.
Rektum cerrahisi de laparosokopik veya robotik olarak yapılabilen bir cerrahidir. Uygun tedavi seçeneğinin belirlenmesi ve cerrahi tedavinin titizlikle uygulanması rektum cerrahisi sonrası sonuçları etkileyen en önemli faktörlerdir.
Doktora Danışın
+90 312 468 94 76